9.06.2011

İmza Kampanyası



Aralarında Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği’nin de (KA.DER) içinde bulunduğu “Eşitlik Mekanizmaları Kadın Platformu”, Kadın Bakanlığı’nın ve Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün kaldırılması planları üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir açık mektup yayınlayarak beraberinde bir de imza kampanyası başlatmıştı.


İmza kampanyasi metni şöyle:


"Basında yer alan haberlere göre hükümet, 'Kadın ve Aileden 'Sorumlu' Bakanlık'ı kaldırarak, yerine 'Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı' kurulması için hazırlıklarına başlamış durumda. Günde en az beş kadının öldürüldüğü, kadınların mecliste ve karar mekanizmalarındaki yok denecek oranda temsil edildiği; yoksulluk, eğitim, sağlık gibi kriterler açısından dünya sıralamasında en diplerde yer aldığı bir ülkede, kadın erkek eşitliğini sağlamakla görevli tek mekanizmanın kaldırılması kabul edilemez. Açtığımız bu imza kampanyası ile bu girişimden vazgeçilmesini; bakanlığın, aileden bağımsız olarak kadın-erkek eşitliğini sağlamakla görevli icracı bir bakanlık olarak yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz. Eşitlik Mekanizmaları Platformu olarak, burada toplanan imzaları Hükümete ve Meclisteki tüm partilere ileteceğiz. Kampanyayı yaygınlaştırmak için desteğinizi bekliyoruz. Konu çok acil ve kritik, seçim sonuçları bile beklenmeden, her an bakanlar kurulu toplanıp kadın bakanlığını tamamen kaldırabilir."


Destek için http://imza.la/kadin-bakanligi-kaldirilmasin

Kapatılan Bakanlık..




"Kadınla erkek birbirinin tamamlayıcısıdır, eşit olmaları mümkün değildir" sözlerinin sahibi Başbakan Erdoğan, bakanlıklarda yapacağı değişiklikle ilgili Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı'nın  kaldırılarak yerine "Aile ve Sosyal Politika Bakanlığı" kurulacağını açıkladı. Bu arada Başbakanlığa bağlı 1991'den beri kadın politikalarının oluşturulmasında önemli işlev gören Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM) de kapatılarak "Kadın ve Aile Genel Müdürlüğü"ne dönüştürülecek.

Durumun olumsuz bir gidişat olduğunu dile getiren 65 kadın örgütü ve insiyatifi  Başbakan Erdoğan'a gönderdiği açık mektupta ise "Tırnaklarımızla kazıyıp edindiklerimizin sessizce yok edildiği sabahlara uyanmak istemiyoruz" derken hükümetin Kadın sorunlarının gözardı ederek kadınları birey olarak kabul etmeyip, ısrarla 'aile' bir ferdi olarak gösterme gayretini karşı çıkıyor. Kadın örgütleri, bakanlıklarının kaldırılmasının, hükümetin kadını, anne, eş, bacıdan ibaret gördüğünün göstergesi olduğu görüşünde birleşiyorlar.


KADIN BAKANLIĞI KALDIRILMASIN İMZA KAMPANYASI

Bakanlığın değiştirilmemesi için imza kampanyası başlatan platform üyesi kadınlar, ''günde en az 5 kadının öldürüldüğü, kadınların Mecliste ve karar mekanizmalarında yok  denecek oranda temsil edildiği, yoksulluk, eğitim, sağlık gibi kriterler açısından dünya sıralamasında sonlarda yer alan bir ülkede'' kadın-erkek  eşitliğini sağlamakla görevli önemli mekanizmalardan birinin kaldırılmasının kabul  edilemez olduğunu söylüyorlar.

Başlattıkları imza kampanyasıyla bakanlığın isminde kadın kelimesinin en başta yer alacak şekilde oluşturulmasını isteyen, bakanlığın, aileden bağımsız olarak kadın-erkek eşitliğini sağlamakla görevli icracı bir bakanlık olarak yeniden düzenlenmesini talep eden kadınlar, topladıkları imzaları Hükümete ve Meclisteki tüm partilere iletmeyi amaçlıyor.

KA.DER BAŞKANI ÇİĞDEM AYDIN

Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği  (Ka.Der) Genel Başkanı Çiğdem Aydın, icracı bir kadın bakanlığı beklerken  var olan kadından sorunlu devlet bakanlığının  kaldırılmasına  son derece kızgın ve canının sıkkın olduğunu belirtti.

Çiğdem Aydın, Devlet Bakanlığı'nın kapatılmadan önce bir imza kampanyası başlatttıklarını hatırlatarak şunları söyledi:

"Üç bin küsur imza toplandı. Başbakan Müsteşarına ilettik. Başbakanlığa mektup yazdık.  Böyle bir karar alınırken görüşümüzün alınmış olması gerekirdi. Seçime 3 gün kala böyle bir düzenlemeyi doğru bulmak mümkün değil. Dayatma olarak algılıyoruz. Bakanlık adından 'kadın'ı kaldırmanın sakıncası var. Adı Kadın, aile ve sosyal politika bakanlığı olarak değişseydi elinmizden geleni yapardık, desteklerdik. Kadını yok sayan bir anlayışın göstergesi. Kadınlara ilişkin hak temelli taleplerimizin görmezden gelineceği kaygısını taşıyoruz. Kadınların yurttaş olmakla, birey olmakla ilgili sıkıntıları var. Kadın sorununu ailenin unsuru olarak görerek çözmek mümkün değil."

TKDF AÇIKLAMASI

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu'ndan yapılan açıklamada ise; Hükümetin kadına ilişkin düzenlemelerin toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için yıllardır mücadele veren kadın örgütlerinin görüşü alınmadan yapmasının, "kadını birey olarak görmek istemeyen ve aile içine hapseden iradenin " bir ürünü olduğuna dikkati çekti. Avrupa Konseyi tarafından hazırlanıp imzaya açılan Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve bunlarla Mücadele Sözleşmesi'nin takibi konusundaki kararlılıklarını kamuoyuna duyurmak ve seçim sonucunda oluşacak yeni Meclisin açılış haftasında "çocuk ve kadınların maruz kaldığı taciz ve cinayetleri protesto etmek" amacıyla TBMM önünde yapılacak eylem için bir deklarasyon yayımladıkları ifade edilen TKDF'nun açıklamasında,  bu bağlamda hükümetten acil yanıt bekledikleri ifade edildi. *