Kadınlar haklarını bilmiyorlar demiştik değil mi? Hala şiddet görüp bunu kanıksama eğilimi içerisindeler. Boşanamamakta yada boşandığı eşinin şiddet ve tacizine uğramaya devam etmekteler. Neden. Çünkü korkuyorlar. Çünkü sadece kendi başlarına geliyormuş gibi hissediyorlar. Ne yapacaklarını, nereye gideceklerini bilmiyorlar.
Şiddetin o kadar çok yıkıcı bir yanı var ki; başka kadınlarla kıyaslanmak, aldatılmak, tehdit edilmek, sevdikleri ile görüşmeyi engellemek, para harcama yetkisinin kısıtlanması, cinsel taciz, cinsel ilişki baskısı, hakaret... bu saydıklarım sadece bir kısmı. Ve kimse yalanlayamaz, bir kadın bunlardan en az birini yaşamıştır ilişkisinde. Sonrada bu yaşanmışlıkların üzerinden sözde kadın savunucusu erkekler ahkam keserler, yok şöyle savunurum, yok kadın böyle olmalıdır diyerek. Kolaymış gibi görünür yaşananlar... Kolaymış gibi ayağa yeniden kalkmalar. O erkekler bile en az bir tanesini yaşatmıştır kadına.
Bir başka gerçek ise; çalışma engelidir. Kadının yapacağı işi bile (izin verildiğinde) ataerkil sistemin bir getisi olarak babanın/abinin/dedenin/eşin söylemesi. Onların seçtiği işte, onların seçtiği çalışma koşullarında, onların seçtiği semtte ve görevde çalışmak zorundalar. Hatta hiç çalışmayıp kırıp dizlerini oturmalılar. Yada bazılarının yöntemi gibi ailenin kadınları çalışıp kocasının içki ve sigarasını almak için uğraşmalıdırlar. "Yan gel yat Osmanlar" böyle otururlar krallıklarında. Sonra da tüm eksiklikler kadına mal edilir.
Dengesizlik nerede başlıyor? Kadınların öncelikli görevlerinin evin dirliğini sağlamak, düzeni korumak, çocuk bakmak, evi çekip çevirmek olduğunu düşündürten ne? Kadınlar neden kendileri için önceden seçilmiş işlerde çalışmak zorundalar?
Hadi bu yukarıda saydıklarım biraz biraz azalmaya başladı. Kadın ekonomik gücünü kazandıkça kişisel gelişimini tamamlamaya ve özgüvenini oturtmaya başladı. Kendi yerini kendi seçebildi. Umuyorum bu bilinçlendirme gün geçtikçe artacak. Ama kadına destek verip "yalnız değilsin" kısmını kadın erkek kimse atlamamalı...
Efsa...
* Bir hırsla yazdım ama imla kuralları varsa uyarırsanız sevinirim. İş yaşamında karşılaşılan güçlüklere başka bir zaman değinmeyi düşündüğüm için, "iş yaşamında kadının yeri" konusunu daha sonraya bıraktım.
15.06.2010
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder