14.07.2009

Bir Taciz Affedilebilir mi?




Affetmiyorum...

Ben hayatımdaki iki ayrı günü, sadece o günleri yeniden yaşamak istemiyorum, yanlız o iki gün dönüm noktalarımdan biri oldu. Sonrasında kendime eziyet edercesine yaşıyorumlar, unutmuyorumlar, affetmiyorumlar baş gösterdi...

Bir yazı yazmıştım geçmişe dair. Sonra birkaç taciz yazısı daha okudum. Tekrar tekrar bıkmadan belki 10 kez okudum geri dönüp. Her yazının her kelimesinde kendimi gördüm.Yazılar bittiğinde öyle bir haldeydim ki, gözlerim kendiliğinden sulanmış bekleşiyorlardı. Kırptığım anda düşeceklerdi. Kırpmadım... Çünkü zamanında o kadar çok kırpmıştım ki bu yüzden yorulmuştum.

Affetmiyorum...
Ne bunları bana yaşatan xx' i...
Ne yaşadıklarımı bilmesine rağmen o insanla yeniden evlenmeyi düşünebilen xxxx' i...
Ne de değiştirilemez gerçeği kabul eden sineye çekerdik, elimizden bir şey gelmezdi diyen annemi...İçimdeki intikam o zamanlar o kadar acıydı ki düşündüğüm tek şey şuydu... "Kendi küllerinizde boğulun. Ben her gün sizlerin suratına bakarken, benim hareketlerimi eleştirirken sizlerin yüzlerinde ben o anları yeniden yaşıyorum. Hangimizin vicdanı daha rahat acaba?"

Kendimi her defasında kirli hissettim, Her defasında kendimi suçladım, Hak edecek şeyler yaptığımı sandım... Bir zaman beni öpen her erkek alkol kokuyor gibi geliyordu. Hayatımda çok nadir alkolü sevdim ben... İyileşilmiyor, kendi yaralarını örtbas etmeye çalışıyorsun, üzerine toprak atıyorsun, olmamış gibi davranıyorsun, hiç kimselere anlatamıyorsun, zaten anlattığın kimse de seni anlamıyor... Her anlatışta yeniden yaşıyorsun çünkü, koyuyor çok koyuyor. Hak edecek ne yaptımlarla dolaşıyorsun, giyiminden hareketlerine kadar kendini sorguluyorsun, Allah' a havale ediyorsun, intikam almayı istiyorsun, inandıramayacağını düşünüyorsun, o elleri kesme hayalleri kuruyorsun, türlü işkence yöntemi tasarlıyorsun, suçlayacak birşeyler arıyorsun...

Bitmiyor en çok kendine acı veriyorsun ki bunları yaşatan insanın s....inde bile olmuyor bu anlattıklarım, hele ki tekrar cesaret bulursa... yeniden yaşıyorsun... O sarhoş pislik beni öpüp göğsüme dokunduğunda boğazımdan sessiz çığlıklarım çıktı... Ertesi gün özür diledi şerefsiz. İkinci kez tekrar yaşadığımda çığlık atsam da duyacak kimsem yoktu... Ertesi gün tekrar özürler... xxx' e biz baktığımız için her gün tam 4 sene o insanın yüzüne baktım ve konuşmak durumunda kaldım.

Bir gün xxxx "boşanmayı düşünüyorum" dedi. Ama hala kararsızlığının kokusu vardı. İçimde kalan ne varsa o gece boşalttım. xxxx da ben de o geceyi ağlayarak geçirdik. Ne sarıldı ne de bir şey söyledi. Sadece tek öğrendiğim ertesi gün yüzleştiği xx in durumu kabul etmiş ve sarhoştum 1 kez oldu demesi oldu.

Ben cesaretimi toplayıp annemle bunu konuştuğumda aradan 7 yıla yakın bir zaman geçmişti. Tam da böyle bir televizyondaki haber üzerine annem konuyu açtı. Kendisi xxxx den öğrenmişti. Haberlerdeki kız gibi ben de kendimi suçsuz yere suçladığımı, neden anlatamadığımı konuştuk... Konuşmanın sonunda ben ağlıyordum. "Çünkü bilseydik de bir şey yapamazdık" dedi annem. Ben o an gerçekten annemi de kaybettiğimi düşündüm ve onun gözüne girebilmek için didindiğim tüm çabalardan tiksindim. (hala annesinin kızı olmaya çabalıyorum oysaki hala ne acı) Değiştirilemeyecek gerçekler...Bu olayda annemin sevindiği tek olay bekaretimin korunmuş olmasıydı. Aile içi tacize göz yumup düşündüğü tek şeyin kan olduğunu gösterdi herkese.

Evet düşünmek sürekli hatırlamak böyle yaşanmayacağını bilmek de bir şey ama adım atmasından sonra yürümeyi ve koşmayı da öğreniyorsak, üstesinden de gelmeyi başaracağımızı umuyorum sadece. O hatırlama anlarını her hissedişimde aklımı başka konularla dağıtmayı her geçen gün öğreniyorum. Ama affetmiyorum. Sadece üzerine toprak atmayı öğreniyorsun... Birileri gelip eşelemedikçe acıtmıyor.

Demem o ki; bu çok zor bir şey farkındayım ama yüzleşin kendinizle. Buna sizin hatanız ya da farklı davranışlarınız sebep değil, onun insansızlığı. O seviyeye gelmek kolay değildir. Her insan affedebilecek seviyeye gelmesi öyle zor ki...

Bakanlar bilmez ki affetmeyenin ruhunda saplanır kalır ve en ufak moral bozukluğunda çıkıverir dışarıya. Affetmek ruhunda temizlenmesidir, dinginliktir. Alınan nefesin verilmedir. Her şeyden önce kendi sağlığımız için affetmeyi deneyin. Ben bunu herkes için başarabiliyorum da, bir annem için başaramıyorum. Dilerim bir gün bunu da yapabilecek kadar güçlü olurum. Ve yaşadıklarımdan hiç suçum olmamasına rağmen, utanmam. Utanması gereken ben değilken üstelik.

Sırf bu nedenle çok sevdiğim bir insan kendimi kirli hissettirdi. En yakınlarıma bile anlatamadım. Hala daha birkaç kişinin dışında bilmezler bu yaşadıklarımı. Kime ne demeliyim. Aaa bakın ben seneler önce tam ergenliğe geçişimde yakın aile tacizine uğradım hem de iki defa... Yardım almadan 8 sene geçirdim. Kendimi tamir etmek için, yaşadığım bu suçluluk ve kirlenmişlik duygusunu ezip geçebilmek için senelerce psikoloji kitapları okudum. Üniversite sınavında psikoloji bölümünü tutturmak istedim. Tutturamayınca gitmedim mi diyeyim.? Veya evlenmeyi düşündüğüm insana "Aa bak ben annemi affetmiyorum sebep de: bilsek de bir şey yapamazdık demesi, kol kırılır yen içinde kalır sözünün kanıtı mı" demeliyim.

Yoksa hatırladıkça şimdilerde az olsa da, beynimi kemiren, içimi acıtan olayı saklamalı hiç olmamış gibi hayatıma devam mı etmeliyim... Hangi erkek yargılamadan veya kafasında soru işareti kalmadan gelip sarılacak. Ya da kime anlatmayı denesem o acıyan bakışları göreceğim.

Cümleler çok düşük konu dışı olan yer oldu ama idare edin. Daha önce çektiğim bir yazı idi, yeniden yayımlamak ancak böyle bir siteye yakışırdı. Bu konu hakkında eşsiz bir bigilendirme yazısı için "Bedenin sana ait" yazısını okuyabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi için http://www.benikoruyun.com/

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Allahim okurken bana bir haller oldu.. Acaip kötü oldum.. Bir kadın niye bu kadar ezilir.. Niye et parçası olarak görülür.. Allah böyle insanların cezasını versin.. Ama en önemlisi nice tecavüze uğrayan kadınlarımıza güc versin.. Niye sabir dilemiyorum.. Şayet güc en önemlisi.. Bu toplumda bu ezikliğe karşi mucadele de güclü olmak gerekiyor.. Sadece ve sadece güclü olmaz ve ezilmemek.. Eleştiren ve bunu bile bir ayip gören bir topluma karşi güclü olmak gerekiyor.. Dayanmak hiç bir şekilde yılmamak..

cesetizleri dedi ki...

Anneler ah o anneler.. Erkeklerin seçtiği hayata uyum sağlamış anneler.

Unutulmuyor ki lanet şeyler.. Unutulmuyor..

nesli dedi ki...

Küçümsenmeyecek sayıda çok bu yaşananlar.Yaa hiç konuşulmuyor,hiç anlatamıyor olsaydık hep yaşanıla geldiği gibi.Mutluyum bugün çünkü paylaşıyoruz bunları.Konuşmak iyidir,konuşdukça silinir yaşanılmıiş sıkıntıların izleri.Şuraya yazıyor olabilmek bile bir aşamadır.Kesinlikle ve kesinlikle psikolojik destek alınmalı diye düşünüyorum ve öneriyorum.Biliyorum bu konuda eksiklerimiz var daha ama bunları daha organize şekilde dile getirirsek onu başarırız inancındayım.

Adsız dedi ki...

benzer yaşanmışlıklarımız..Yıllarca kendime bile anlatamadım ve ilk kez eşime anlattım o kahreden günleri,tüm hayatımı ölene dek değiştiren o günleri:(

Adsız dedi ki...

10 yasimdaydim dayim bir ay boyunca her gece koynuma girip beni taciz etti, hergun, nefesi her zaman icki kokardi, bir ay boyunca katlandim ne oldugunu anlamiyordum, cocuktum ben hala, bazen kendimi saatlerce tuvalete kitliyordum allahim lutfen uyusun bana bisi yapmasin diye dua ederdim ama her seferinde yakalaniyordum!! anneme soledim bir ay sonra annemin ilk tepkisi beni jinekologa goturmek oldu, o an anneme karsi icimde biseyler koptu, asla eskisi gibi olamadik!!! yaziyi okurken icimde bi bosluk hissettim sanki bunlari ben yasamadim herseyi uzaktan izlemis gibiyim... dayimla da yuzlestim inkar etti herseyi... ben ise hayati senelerce kendime zehir ettigimle kaldim malesef!! ama artik yasiyorum ve affettim sanirim!!

Su Perisi

efsa dedi ki...

KEŞKE SADECE BİR NOKTA KOYABİLSE İDİK TÜM YAŞANANLARA VE YAŞANACAKLARA. ÜNLEM İLE ÜÇ NOKTA GİBİ HAYATIMIZA YERLEŞMESEYDİ.