14.07.2009

Kadın olmanın dayanılmaz ağırlığı..


Doğduğun andan itibaren başlar senin şanssızlığın..Hayata 1-0 yenik başlamak derler ya hani..İşte sen bir kadın olarak dünyaya geldiğin andan itibaren yenik başlamışsındır hayata..Daha küçücük bir çocukken başlar cinsiyet ayrımı..Mahallede top oynamak istersin, o kız oyunu değil derler sana..Anlayamazsın..Gece geç saatlere kadar dışarda kalıp diğer çocuklar gibi saklambaç oynamak istersin ama "olmaz sen kızsın" sözüyle eve alırlar seni..Tüm hayatın boyunca duyacağın bu sözü daha çok küçükken duymaya başlarsın.."Olmaz sen kızsın!" Okula başlarsın sonra, teneffüste körebe oynarken arkadaşlarınla, küfreden erkeklerin arasında sen de küfredersin bir arkadaşına..Öğretmenin kulağına yapışır hemen.."Yakışıyor mu senin gibi bir kız çocuğuna?" diye bağırır bir yandan..O zaman anlamaya başlarsın..Sen farklısındır diğerlerinden..Sen bu dünyaya -erkeklerin yaptığı ve kendine yakıştırdığı şeyleri- yap(a)mamak için gelmişsindir..

Büyürsün sonra..Her şeye isyan ettiğin, bir yandan da cinselliği keşfettiğin sancılı ergenlik dönemine girersin..Ailen daha fazla üstüne düşmeye başlar..Çocukken rahat rahat bindiğin bisikletine binememeye başlarsın..Ya bisiklete binerken -bacaklarının arasındaki o şeye- zarar gelirse diye endişelenmeye başlarlar..O "şey" bir kızın en değerli varlığıdır çünkü..Dünyadaki her şeyden önemlidir..Uğruna cinayet bile işlenir gerekirse..Göğüslerin büyümeye başladıkça bantlarla sarıp en bol tişörtleri giyerek girmeye başlarsın beden derslerine..Çok sonra anlarsın bir çok kadının kamburluğunun, kendine güvensiz duruşunun sütyenli ilk beden dersinden kaldığını..Sınıftaki erkekler ellerinde dergiler ballandıra ballandıra birbirlerine 31 çekme maceralarını anlatırken sen seksten iğrenmeye başlarsın..Çünkü seks yalnızca erkeklerin konuşabileceği ve zevk alabileceği bir şeydir..Daha o yaşlarda kazınır beynine..Eğer seksle ilgili en ufak bir şaka yaparsan ya da arkadaş ortamında konuşursan "hafif kız, kaşar, motor" gibi lakaplar takarlar sana okulda..Hem bir -hanımefendi- böyle şeyler konuşamaz kesinlikle..Erkekler büyük bir rahatlıkla ergenlik döneminde sekse duyduğu aşırı ilgiyi çevresiyle paylaşabilirken, hatta çoğunlukla ilk cinsel deneyimleri için babalarından destek alırken, sen bir genç kız olarak vajinan yokmuş gibi davranmaya mecbursundur..O zaman biraz daha iyi anlarsın kadın olmanın ne kadar zor bir şey olduğunu..Ve kadın olarak doğmakla hayata yenik başladığını..İlk kez regl olduğunda annene "sakın bana vurma" dersin..Sınıftaki arkadaşların tokat yemiştir çünkü..Annen salaklaşma der, güler..Ancak durum bir çoğu için böyle değildir..Regl olur olmaz okuldan alınan arkadaşına, pedden önce türban alınan arkadaşına üzülürsün..Kıyafetlerinle derdin de tam o sıralar başlar..Askılı elbise, kısa etek giyemez olursun..Sen kadın olarak bir metasındır çünkü..Bazılarına göre yalnızca bir et parçası..Birazcık açık giyinsen rahatsız olmaya başlarsın..Hayvan gibi bakan bir sürü -erkek- sarar çünkü çevreni..Ve çoğuna göre de bir haktır onların sana bakması..Sen bir kadın olarak kendini korumak zorundasındır her daim..Açık giyinirsen, belirli bir saatten sonra tek başına dolaşırsan sokakta başına gelecekleri hakedersin..Sürpriz yapacak diye gittiğin sevgilinin evinde canlı canlı başın kesilirse eğer, haketmiş olursun yine bu ölümü..Ailen sahip çıkmamıştır sana çünkü..Sana bir kadın olarak birileri sahip çıkmalıdır devamlı..Evlenmeden önce babana, evlendikten sonra da kocana emanetsindir sen..Birey olamazsın hiç bir zaman..Hep birilerine emanet..

İğrenç eğitim sisteminin gereği olarak, okuldan çıkıp dershaneye gittiğin dönemlerde ilk fordçunla karşılaşırsın otobüste..Abandıkça abanır üstüne..Nefesini hissedersin ensende..Diğerleri gibi susup kabullenmezsin bağırırsın ama o öküz hakkıymış gibi böğürür tepende.."Az önce sevgilini öpmeyi biliyordun ama, ona var da bize yok mu" diyecek kadar da pervasızdır..Bir akşam dershaneden yorgun argın eve dönmüşsündür..11. kattaki evine çıkabilmek için bindiğin asansörde yine berbat nefesli bir adamın tacizine uğrarsın..Elleri -hep koruman gerektiği öğretilen yerde- dolaşırken orda vajina yerine penis olsaydı keşke dersin..Başına gelmez çünkü tüm bunlar, tepene binmez çünkü bu iğrenç nefesli adamlar, orda delik yerine sallanan bir et parçası olsaydı eğer..İlk öpücüğün hiç de o filmlerdekine benzemez.. Daha çok vicdan azabıdır hissettiğin. .Erkeklerin apoletlerinde yattıkları kadın sayıları olur o zaman anlarsın..Erkekler yattıkları kadını, onu evire çevire nasıl becerdiğini arkadaşlarına ince ince ayrıntılarıyla anlatırken, kadınlar herşeyi içinde, kendinde yaşamak zorunda bırakılır..Ben tüm bu tabuları yıkacağım, toplum kurallarına göre değil, kendi doğrularıma göre yaşayacağım dersin..Hayatının 3,5 yılını verdiğin, deli gibi aşık olduğun adam ilk erkeğin olur bir gece..Ama ne kadar tabuları yıkacağım desen de içinde bir yerlerde suçluluk duygusu olur hep, yenemezsin onu bir türlü..Kendini hep birilerine hesap vermek zorundaymış gibi hissedersin..O beden sana ait olduğu halde senden başka herkesin söz hakkı vardır üstünde..Sevgilinin, annenin, babanın, hatta bazen akrabalarının..Erkekler -skorlarını- abartıp 3 kat fazla söylerken sen "hayatıma fazla biri girmedi aslında" dersin çevrendekilere..O çok -kutsal- evlilik kurumunu hakedebilmek için -kirlenmemiş- olmalısındır..Kocan olacak adamdan başkasıyla sevişmemiş olmalısındır..Ben böyle şeylere karşıyım diyen en modern erkek bile evlenirken dikkat eder çünkü buna..Açık açık söylemese de içi içini yer, sıfır kilometre bir kadın bulabilmek için..Çünkü komplekslerini böyle yenebilirler ancak..Evlendikleri kadının ondan daha iyisini görmüş olma ihtimalini sıfıra indirerek rahatlayabilirler ancak..

Gece bir kapkaç, taciz yaşanmışsa, karakolda o saatte orada ne işin vardı diye sorulur..Sen gece sokakta dolanan, onun bunun nefsini uyandıran bir "yollu"sundur..Öyle ya dişi köpek kuyruk sallamazsa..Derdini anlatamazsın, sizi ilgilendirmez diyemezsin..Eğlenmek için bir yere girerken çantanda silah bulunması, prezervatif bulunmasından daha saygındır..
Erkek arkadaşın yan koltukta sen araba kullanırken sizi bariyerlere sürükleyen adam bulunamazken, sen günlerce komada kalırsın..Ölsen de biri kadın iki kişi öldü denir haberlerde..
İş yerinde seninle aynı işi yapan erkek meslektaşından daha az maaş alırsın ve tek neden onun ev geçindirdiği seninse ev geçimine katkıda bulunduğundur..Emek verip terfi edersen eğer, hemen kimin yatağından geçti acaba, güzel olmasaydı buralara gelemezdi yakıştırmaları yapılır..Erkek dünyasında tutunmaya çalışan, didinen, yırtınan bir ucube haline gelirsin zamanla..Çocuk doğurduğunda yavaş yavaş kapıyı gösterirler, "herşey için teşekkür ederiz, ileride yine çalışmak ümidiyle.."

Kadın olmak; kocaman bir ikiyüzlülüğün, namussuzluğun en kırılgan öznesi olmaktır..Babanın, dedenin, amcanın, abinin tecavüzüne uğrayıp "komşunun oğluyla konuşuyorlarmış namussuzlar" gerekçesiyle öldürülmektir..Tecavüze uğrayıp hamile kaldığında yaşadıklarını derin bir solukla içine çekip, öz kardeşinin kurşunuyla ölmektir..Namus senin bacaklarının arasındadır çünkü.. Bacaklarını isteyerek açmanla, bacaklarının zorla açtırılması arasında fark yoktur onlar için..Bacaklarının arası o kadar önemlidir o kadar önemlidir ki, okula bile kampanyalarla gidersin..O da baban herşeye rağmen kalbini temiz tutabilmiş biriyse..Bazı kadınlar için iyi kader çoğu zaman görücü usulüyle evlenilmiş kocadan az dayak yemek, şanslıysan hiç dayak yememektir..Ha bir de erkek çocuk doğurmaktır..Evlenmeden önce kuramadığı iktidarı, hiç değilse oğlunun üzerinde kurmak ister, o nelerden, kimlerden çektiğini unutan kadın onlardan biri olmak ister bir oğlan doğurarak..Bükemediği eli öper, oğlan doğurarak, "erkek" olmak ister..Evliliğin iyi gitmez, boşanmak istersin ama korkarsın bir yandan..Öyle ya kolay değildir "dul kadın" damgası yemek..

Kadın olmak; katı kuralları olan Afganistan'da hemcinslerinin aleyhine çıkarılan -kadın seks yapmak istemezse kocası aç bırakabilir- kanununa tepki vermektir kimi zaman..Ama bir yandan da şükretmektir Türkiye'de yaşıyorum diye..Kötünün iyisine şükretmek..Şükrederken bilmezler günün birinde şükrettiği haklarının da elinden alınabileceğini..Öyle ya bu ülkede olmamıştır o kadar namus cinayeti, Galata köprüsünde üstündeki açık elbisesiyle köprüdekileri tahrik etti diye hapis cezası verilen kadın bu ülkede yaşamıyordur aslında..Erkeklerin açık bir kadın fotoğrafının altına salyalarını saçarak yorum yazdığı internet ortamında bile bir kadın "çük" kelimesini kullandığı için hafif kadın olabilir, iş başvuruları reddedilebilir..Kadının vajinası yoktur çünkü aslında..Seksi istemez o hiç, ihtiyaç duymaz..O çok kıymetli çüklerini başka yere sokar bu adamlar..En modernim diyeni bile ezmeye çalışır hep kadını..Bu mantıkla yetiştirilir çünkü..Onlar erkektir..Sen kadın..Hep 2. plandasındır sen..Hep erkeğin bir adım gerisinde..Hep ona muhtaç..Öyle olduğunu kabul etmez de kadın hakları, eşitlik, özgürlük vb. kelimeler kullanırsan yapıştırırlar hemen damgayı..Çirkin bir feminist olursun bunları söylediğinde.."Ortalıkta seni becerecek bi adam bulamadın ondan bok atıyorsun biz erkeklere" diyecek kadar da iğrençleşir, bayağılaşırlar..

Kadınsın sen..İtaatkar bir eş olmak zorundasın..Namuslu bir anne olmak zorundasın..Başını öne eğen, babasının her dediğine evet diyen bir evlat olmalısın..Mutfakta maharetli olmalısın, elinden her iş gelebilmeli...Yatakta orospu olmalısın, sokakta hanımefendi..Fazla konuşmamalısın, zekiysen bile bunu belli etmemelisin..Yanındaki erkek senden üstün olduğunu hissetmelidir hep..Kadın olmak hep bir yüktür senin için..Kadın olmak hep ağırdır senin için, dayanılmaz gelse de çoğu zaman, taşımak zorundasındır o yükü..

Not: Bu yazı birdelidennagmeler.blogspot.com adresinde daha önce yayınladığım bir yazıdır..

8 yorum:

cesetizleri dedi ki...

her okuyuşumda tüylerim diken diken oluyor, gözümden iki damla yaş düşüyor sessizce.

Adsız dedi ki...

Hepimizin başina gedliği her kadinin yaşadiği ve halan da başimiza gelecek korkusuyla yaşiyoruz.. Üzülmemek elde değiı gerçekten

nesli dedi ki...

Tespitler ne kadar da doğru..

Unknown dedi ki...

Güzel bir yazı, devamındaki iletileri merakla bekleyeceğim ancak soru...
Eşcinsel isen kaç sıfır yenik başlıyorsun hayata? 3-0 mı?

Adsız dedi ki...

bu yazını kendi blogunda okuduğumda da tüylerim diken diken olmuştu.
kadın olmak ne zor be :(

aynebilim dedi ki...

ne olursa olsun iyiki dünyaya bir kadın olarak gelmişim..kendimide seviyorum bütün kadınları da...

Adsız dedi ki...

seksist yaklasimin ne kadar igrenc oldugunu bu yaziyla bir kere daha gosterdigin icin tesekkurler..
Olen o kucuk kizlar ve kadinlarin yasadiklarinin hesabini kim verecek?
Bu kadar miyiz biz kadin olarak? sadece bir delikten mi ibaretiz?.. Lanet olsun seksist, yobaz ve sapik dusunce tarzina, lanet olsun bu ulkeyi bu hale getiren, dini de buna alet eden insanlara.. lanet olsun hepsine.

Adsız dedi ki...

siteyi tesadüfen buldum ve çok çok beğendim, emeği geçen herkesin yüreğine sağlık.. bende anadolu nun küçük bi ilçesinde yetiştim.. daha 7 yaşındayken komşu oğlunun tacizine maruz kaldım, 13 yaşında sınıf arkadşımın,17 yaşında servis şoförümüzün, 18 yaşında mahalle bakkalının tacizlerinden kaçtım, 24 yaşında 5 yıllık sevgilimin tecavüzüne uğradım, 25 yaşında camimizin imamından teklif aldım, şu an 26 yaşındayım ve evlenmek istemiyorum... kendimden nefret ediyorum... çünkü erkeklere güvenim yok, çünkü bekaretim yok.. bunların hiçbirini aileme anlatmadım, anlatamadım... suçlu bendim.. çünkü bayandım...